Önceki iki yazımızda zaman yolculuğuna ilişkin paradokslar, olası senaryolar ve muhtemel sorunlar hakkında bazı bilgiler sunmuştuk. Aslında solucan delikleri ile geçmişe yolculuğa ilişkin bilgi vermeden önce 2009 yılında Stephen Hawking tarafından yapılan çılgın partiden söz etmek gerekiyor. Hawking, Cambridge Üniversitesi’nde 2009 yılında büyük bir parti vereceğini duyurdu. Partiye çok sayıda seçkin konuk davet edilirken 28 Haziran günü partiye kimsenin gelmediği görüldü.
Hawking, davetiyeleri parti başladıktan sonra göndermiş ve gelecekten gelen zaman yolcularını davet etmek istediğini belirtmişti. Ancak Hawking’in burada vermek istediği mesaj geçmişe yolculuğun mümkün olmadığı şeklindeydi. Tim Ralph, yapmış olduğu çalışmalar ile gerçek zaman makinesinin günümüz şartlar altında yapılmasının pek mümkün olmadığını söylerken matematiksel olarak bu yolculuğun mümkün kılınabileceğini söylüyor. Olası bir zaman yolculuğu yalnızca insanın evrene bakış açısını değiştirmeyecek aynı zamanda kriptografiden, siber savaşa, istihbarattan kuantum bilgisayarlara kadar yeni kapıların açılmasını sağlayacak.
Solucan Delikleri ile Geçmişe Yolculuk Rehberi
Einstein’in görelilik teorisine göre solucan deliklerinin uzayda, iki uzak noktayı birbirine bağlayan bir kısayol oluşturduğu görülüyor. Henüz uzayda yapılan çalışmalarda bir solucan deliği tespit edilemezken solucan deliklerinin teoride kestirme bir tünel açtığı, ışık hızı aşılmadan yolculuk imkanı sağladığı biliniyor. Solucan deliklerinin bir diğer özelliği ise iki kara delikten oluşması ve tüneller içerisinde uzay – zaman büken oldukça güçlü kütle çekim alanı yaratmasıdır.
Teoride solucan deliğini örneklemek gerekirse Dünya’da açılacak bir delik ile Ay’ın yörüngesinde olan bir başka solucan deliğini bağlamak mümkündür. Öyle ki Ay’ın yörüngesinde olan bu deliğin, ışık hızına yakın bir hızda Güneş Sistemi dışına taşınması ve bir ucu bükülerek Dünya’daki ucuyla yan yana getirilmesi durumunda zamanda yolculuk yapmak mümkün olacaktır. Görelilik teorisine göre solucan deliğinin ışık hızına yakın bir hızda hareket eden bir ucunda 1 saniye geçerken Dünya’da yaklaşık 24 saat geçmiş olacak. Bu sayede Dünya’da bulunan ilk solucan deliğinden giren kişi bir saniye sonra diğer delikten Dünya’ya girdiğinde yaklaşık 24 saatlik bir zaman dilimini 1 saniye de aşmış olacak.
Ünlü Fizikçi Kip Thorne göre bu durum enerjinin korunumu ve klonlama yasağını ihlal ediyor. Bir anlamda Evren’in geçmişinde artacak enerji miktarı hem zaman yolcusunun hem de solucan deliğinin büyük bir patlama ile yok olmasına neden olacaktır. Bir önceki yazımızda bu duruma farklı bir açıklama getirmiş olsak da günümüz Fizik yasaları ile zaman yolculuğunu pratikte gerçekleştiremeyecek gibi görünüyoruz.
çok çok güzel