2014 yılının son çeyreğinde Rosetta – Philae tarafından başlatılan akım, 2015 yılında da devam edecek gibi görünüyor. Bu çalışmaların bir çoğu yaklaşık 20 – 25 yıllık planlamalar sonucunda oluşturulsa da elde edilen veriler bugünü ilgilendirdiği için daha kısıtlı bir zaman aralığı kullanılıyor. Kasım ayında Rosetta uzay aracından ayrılan Philae sondası 67P ismi verilen kuyruklu yıldız üzerinde ESA merkezine önemli veriler iletmişti.
Yine aynı dönemlerde Merkür’ü izleyen Messenger uzay aracından gelen haberler ise Philae kadar ilgi çekmese de aracın son bir zorlu göreve gireceğini ortaya çıkardı. Messenger (MErcury Surface, Space ENvironment, GEochemistry and Ranging) Merkür’ün yörüngesinde olan NASA tarafından 2004 yılının Ağustos ayında fırlatılan sondadır. Amacı, diğer gezegenlere oranla daha az gözlem yapabildiğimiz Merkür’ün kimyasal bileşimi, jeolojisi ve manyetik alanı hakkında bilgi toplamaktır.
İlk yüksek çözünürlüklü fotoğrafını 2008 yılında ileten Messenger, görevinin son aşamasına gelmesi nedeniyle gezegene düşürülerek son hamlesini yapacak.
Messenger, Merkür’ün Gizemini Ortaya Çıkarıyor
Gezegenimiz ile kıyasladığımızda Merkür’ün oldukça ilginç özellikleri olduğunu görüyoruz. Örneğin Merkür’de bir gün bir Dünya yılından daha uzun iken sıcaklık, gündüzleri 450 santigart derece, gece ise -170 santigrat derece arasında değişiyor. Yine Dünya’nın yarısı kadar kütleçekimine sahip olan Merkür çok ince atmosfere sahiptir. 2004 yılında NASA tarafından fırlatılan araç, 2006 ve 2007 yıllarını Venüs’ü izleyerek geçirmiş, Merkür yörüngesinde ilk uçuşunu ise 2008 yılında yapmıştır.
2011 yılında yörüngeye oturan uzay aracından günümüze kadar Merkür hakkında binlerce fotoğraf ve büyük bir veri arşivi oluşturuldu. Uzun bir süre, Merkür’de su ya da buzun olamayacağı düşünülürken araçtan alınan veriler, gezegenin krater diplerinde buzun var olduğunu gösterdi. Araçta bulunan nötron sayaçları, uzun bir süredir ilgi toplayan parlamaların, gezegende azımsanmayacak düzeyde bulunan buzdan kaynakladığını açıkladı.
Yine gezegen yüzeyinden alınan veriler ve kimyasal bileşimi hakkında da oldukça ilginç sonuçlar elde edildi. Yüzeyde bulunan demir ve sodyumun, sülfüre oranla daha az olduğu görülürken bu durumun lav akıntıları ya da gezegene etki eden güneş rüzgarlarından kaynaklanabileceği düşünülüyor. Bugüne kadar onbinlerce fotoğraf ve veri gönderen uzay aracı yörüngede kalmasını sağlayan yakıtın tükenmesi nedeniyle Mart ayından gezegen yüzeyine çarparak görevini tamamlayacak. Bilim insanları için bir sonraki aşama ise verilerin değerlendirilmesi olacak gibi görünüyor.ü
Yararlanılan Kaynaklar
(1) http://tr.wikipedia.org/wiki/MESSENGER
(2) http://messenger.jhuapl.edu/the_mission/index.html