
Linus Carl Pauling 28 şubat 1901’de Portland, Oregon’da doğar.
1917’de Oregon State College’a girer ve 1922’de kimya mühendisliğinden
mezun olur. Ardından California Institute of Technology’de doktoraya
başlar ve 1925’te buradan kimya ve matematiksel fizik doktorasını alır.
Bu yıllarda ilgisini en çok kimyasal bağlar, molekül yapıları, iyonik
katılar gibi konular çekmektedir ve yine o dönemde çok büyük atılım
yapan kuantum fiziğinin bu konuları açıklamadaki öneminin farkına
varır. Kendi adıyla anılan bir elektronegatiflik skalası düzenler ve
kimyaya iki çok önemli kavramı sokar: hibritleşme ve rezonans. 1939’da
ilerki yıllarda deyim yerindeyse efsaneleşen kitabı The Nature of the
Chemical Bond and Structure of Molecules and Crystals’ı yazar.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra savaş karşıtı söylemleriyle dikkat çeker ve
bu, 1950’lerin başında kendisine pasaport verilmemesine kadar varır.
1948’de polipeptitlerin temel konformasyonlarından olan (ki bu,
proteinlerin sekonder-ikincil yapısına tekabül eder) α-heliks yapısını
önerir. 1953’te Watson ve Crick DNA’nın yapısını keşfedene kadar bu
konu üzerine eğilir(hatta bir yarış halindedirler) ve 1954’te Nobel
Kimya Ödülü’nü alır. Sovyetler Birliği ve Amerika arasındaki nükleer
silahlanmaya karşı çıkar ve 1958’de No More War! kitabını yayımlar.
1962’de Nobel Barış Ödülü’nü alır ve iki nobel ödülünü tek başına
kazanan tek kişi olarak tarihe geçer. 1960’ların ortasında daha önce de
ilgisini çekmiş olan beslenme biyokimyasına yönelir ve özellikle C
vitamini ve onun vücuttaki etkileriyle ilgilenir. Bu dönemde yazdığı
Vitamin C and the Common Cold, Cancer and Vitamin C ve How to Live
Longer and Feel Better kitapları da ayrıca ünlüdür.
Hayatı boyunca kuantum fiziğinden kimyaya, sivil özgürlüklerden sağlığa
kadar birçok konuyla ilgilenmiş, bu 20. yüzyılın en büyük kimyacısı 19
Ağustos 1994’te 93 yaşında ölür.