Kütle Çekim Dalgasının Peşinde

0
1760

 

Einstein, uzay-zamanda yayılan dalgacıklar öngörmüştü, ama onları fark edemiyorduk. Dev detektörler sayesinde, artık onları yakalayıp evrenin gizemlerini aydınlatabileceğiz.

Bir yıldız çok büyük bir patlamayla havaya uçuyor… Süpernova denilen bu yıldızlar patladığında, milyarlarca yıldızdan oluşan bir galaksi kadar parlıyor ve kısa süre sonra sönüyor. Bu arada, uzaya ağır elementler de içeren döküntüler saçıyor. Nitekim, dünyamız da ağır elementlerden oluşmuştur. Süpernovalar evreni başka şekillerde de etkiliyor, uzay-zamanın yapısını yırtarcasına dalgalandırıyor ve dalgalar, evrende milyonlarca ışık yılı uzağa yayılıyor. Bu görüntü, kütleçekim dalgaları olarak adlandırıyor. kütleçekim dalgalarını yakalamak için dünyanın dört bir yanındaki gökbilimciler yarışıyorlar. Kütleçekim dalgalarının varlığı öngörüldüğü gibi gözlemlenebilirse, büyük patlamaya kadar geri götürülebilen varsayımlarda bulunabileceğiz.

Einstein, 1916’da Genel Görelilik Kuramı’nı yayımladığında, kütleçekim dalgalarının var olduğunu öne sürmüştü. Görelilik, uzay ve zamanın birbirine dikilmiş iki ayrılmaz parça olduğunu belirtiyordu. Artık üçboyutlu uzayı, saatin tik taklarından ayıramayacaktık; boyutlarla zaman, büyük uzay-zaman yapısını meydana getiriyordu. Garip bir fikir olmasına rağmen, şimdiye dek defalarca kanıtlandı ve evrenin nasıl işlediğini tanımladı. Genel Görelilik Kuramı’nın öngördüğü bir başka şey ise, henüz kanıtlanamadı. Aniden hızlanan bir cisim (eğer yeteri kadar kütleliyse), uzaktan gözlenebilecek kadar kuvvetli kütleçekim dalgaları yaymalıydı. Yalnızca süpernovalar, çarpışan kara delikler ya da nötron yıldızları, astronomik uzaklıklardan gözlemlenebilecek şiddetli kütleçekim dalgaları yayabiliyor.

Bütün kuramlar kanıta gereksinir ve bazen kanıtlamak zordur. Kütleçekim dalgaları henüz saptanamadı, çünkü engin uzaya yayıldıkça zayıflıyorlar. Eğer bir süpernovanın yanında durabilseydiniz, kütleçekim dalgaları sizi ve komşu nesneleri paramparça ederdi. Nitekim, bulutsulardaki süpernovaların gazı nasıl dağıttığını kütleçekim dalgalarını da hesaba katarak açıklamalıyız, ama bunu yapamayacak kadar uzaktayız. Güçlü kütleçekim dalgaları, Dünya’ya ulaşana kadar çok zayıflıyor. Onları tespit etmek, 100.000 ışık yılı çapındaki gökadamızı 3 santimetrelik hata payıyla ölçmek kadar hassas bir girişim. Einstein’ın bile kütleçekim dalgalarının varlığından şüphe etmesine şaşırmamalı.

Kaynak: Focus foreign resources

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here