Tanım içerisinde karanlık maddenin astrofizikte, elektromanyetik dalgalar ile etkileşime girmeyen, varlığı hakkında ki verilere yalnızca diğer maddeler üzerinde yaptığı kütle çekimsel etki ile ulaşılabilen madde açıklaması yapılmaktadır. Karanlık madde belirlemesi yapılırken döngüsel hızlar, gök adaların diğer gök adalar içerisinde ki yörüngesel hızları, sıcaklık ve gazların sıcaklık dağılımları dikkate alınmaktadır.
CERN’de yapılan deneylerde 13.8 milyar yıl önce gerçekleşen büyük patlamanın açığa çıkardığı enerjinin sonsuz boşlukta ısı ve ışık olarak nasıl dağıldığı ve kütle kazanarak maddeye nasıl dönüştüğü araştırılmakta ve atom-altı parçacık ile soruya çözüm aranmaktadır. Dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuarı olan bu alan, LHC adı verilen parçacık hızlandırıcıları ile insanlığın binlerce yıldır merak ettiği sorulara cevaplar aramakta.
Daha önce yayınladığımız bir yazıda karanlık maddenin keşfi ve ne olabileceği hakkında bazı bilgiler sunmuştuk. Yazıya buradan göz atarak, ön bilgi oluşturabilirsiniz.
Karanlık Maddede Bilinmeyenler ve Son Adım
Bugüne kadar gerçekleştirilen en pahalı ve ilginç deneylerden birisi olarak gösterilen CERN, karanlık maddede bilinmeyenlerin yakın bir zamanda açığa çıkabileceğini duyurdu. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir haberde Jura dağları civarında yer alan merkezin, 27 km uzunluğa sahip dairesel tünel içerisinde dört dev mıknatısla başlangıç kapısını aralamaya yakın olduğu söylenmişti.
Kurulduğu dönemden bu yana belirli aralıklarla güçlendirilen bu sistemin gelecekte daha fazla parçacık hızlandırma ve çarpıştırma yapması beklenirken, çok daha fazla canlı parçacığın oluşacağı ancak tespitinin giderek zorlaşacağı söyleniyor. Ağır ve durağan bir yapıya sahip olan parçacıklar, müon odası adı verilen alanda izlenebiliyor. Atlas detektörü içerisinde tüm katmanlardan geçebilen parçacıklar merak edilen tüm sorulara cevap bulabilecek gibi görünüyor.
Bölgede görev yapan fizikçilerden birisi olan Hubert Kroha, Atlas detektörü içerisinde 1200 müon detektörü olduğunu, bu detektörlerin milyonlarca kablo ile desteklendiğini söylüyor. Bu detektörlerin en önemli özelliği ise birkaç cm alan içerisinde 12 milyon piksellik çözünürlüğe ulaşabilmesi olarak gösteriliyor.
Bu konuda yetkin kişilerden birisi olan Prof. Dong Su ise, CERN’in parçacık fiziği konusunda bir odak noktası olduğunu, Amerika’da kurulu olan tesis ile gelecekte yeni rekabet alanlarının yaratılabileceğini söylüyor. Beklentiler ise karanlık maddeye ulaşılabilmesi durumunda parçacık fiziğiyle birlikte, astrofizik ve astronomların da merak ettiği pek çok soruya cevaplar bulunabileceğini işaret ediyor.
Yararlanılan Kaynaklar
(1) http://tr.wikipedia.org/wiki/Karanl%C4%B1k_madde
(2) http://www.newscientist.com/
(3) http://www.dw.de/karanl%C4%B1k-madde-ayd%C4%B1nlan%C4%B1yor/a-17733812