İnsanoğlu tabiatı itibarıyla meraklı olup, bu merak onu çevresini incelemesi ve onu analiz etmesiyle sonuçlanan bir çalışmalar zinciri içerisine girmesine neden olmuştur. Kayıtlara göre en eski incelemeler, felsefenin babası olarak adlandırılan Aristo’ya dayanmaktadır. Aristo’nun ilk çalışmaları ise daha çok canlıların sınıflandırılması ile ilgili olup, ilk taksonomik bilgilerin temelleri bu şekilde atılmıştır. Daha sonraki yıllar içerisinde yer alan Farabi ise felsefenin ikinci babası olarak nam salıp bir çok gelişmelerin temelini atmıştır. Özellikle eğitim alanında yer alan çalışmaları ile bilime büyük katkılar sağlayan ve onun attığı temeller üzerine inşa edilen eğitim sistemleri yüzyıllar boyu hem nicelik ve hem de nitelik olarak kaliteli öğrencilerin yetiştirilmesine zemin hazırlamıştır. Tıp dehası ve aynı zamanda dahi olan İbn-i Sina ise hem felsefe ve hem de tıp konusunda bir çok araştırmalar yapmış ve bilimin gelişmesinde önemli rolü olmuştur. Kanun ve Şifa kitapları yüz yıllar boyu Avrupa’nın kaliteli üniversitelerinde okutulmuştur. İlk uçan insan olan Hazerfen Ahmet Çelebi ise, yapmış olduğu çalışmalar ile özellikle Avrupalı bilginlerin hayal güçlerine ilham olmuştur. Ali Kuşçu ve Uluğ Bey gibi bilginlerin astronomi üzerine yapmış oldukları çalışmalar, o yıllarda Dünya’nın düz olduğunu savunan Avrupalı bilginler için ilham kaynağı olmuştur. Daha sonraki yıllarda gelen Galileo ve Kopernik gibi bilginler, doğulu bilginlerin söylediği şeyleri yüz yıllar sonra tekrar etmiş ve o günün Avrupalı insanları tarafından dışlanmalarına sebep olmuştur. Hastalıkların gözle görülemeyecek kadar küçük canlılar tarafından yapıldığını ifade eden Akşemseddin, sonraki gelen bilginlere öncülük etmiştir. 1400 ‘ lü yıllarda hastalarının içerisine şeytanların girdiğini iddia eden Avrupalı bilginlerin yanı sıra, mikrop ifadesini kullanan Akşemseddin gibi büyük bilginlerinde yaşadığı düşünülürse, aradaki uçurumun büyüklüğü daha açık ortaya çıkar. İlk mikroskobun keşfi ile de bilim büyük bir ivme kazanmış, Pasteur gibi bilginler yaptığı çalışmalar sonucu aşı denilen kavramı tıp literatörüne sokmayı başarmıştır. Bu gün çocuklarımızın hastalanmaması için vurulan aşılar, Pasteur adındaki bilginin yaptığı çalışmalara dayanmaktadır. Daha sonraki yıllarda çalışmalar daha büyük boyutlara ulaşmış ve daha kapsamlı aşılar geliştirilmiştir. Bu çalışmalardan bir tanesi de ampulu bulan Edison’un çalışmaları diyebiliriz. Edison, yapmış olduğu bu çalışmalar sayesinde özellikle bilimin teknik boyutta gelişmesine neden olmuştur. Bu gün evlerimizde, iş yerlerimizde kullandığımız ampulun temelini Edison adlı bilgin atmıştır. Benim kitaplardan okuduğum ve büyük bir bilgin dediğim kişi ise Einstein’dır. Atomun içerisindeki enerjiyi formül ile ifade ederek relativite teoremini ortaya atmış ve aynı zamanda diğer bir çok konuda çalışmalar yapmıştır. Onun yaptığı çalışmalar, bu günün bilimine ışık tutmuş ve tutmaya da devam etmektedir. Umarım yukarıda sayabildiğim ve adını saymadığım binlerce bilgin gibi bilginler gelirde bilimin daha ileri gitmesini sağlarlar, tabi ki bu benim temennim…
webmaster@lutfisahin.com