85 milyon bilinmeyenli denklemi çözdüler

0
1994


Levent Gürel (sağda), IEEE Başkanı Raymond D. Findlay (ortada) ve Dr. Levent Onural


Bilkent Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar, 85 milyon
bilinmeyen içeren dünyanın en büyük bilişimsel elektromanyetik
problemini çözerek bir dünya rekoruna imza attılar.


ANKARA – Önceki rekorda da isimleri bulunan
araştırmacıların son çalışmaları, savunma sanayinde radar, uydu ve
uzaktan algılama sistemlerinde çok daha ileri teknolojilerin
geliştirilmesi aşamalarında da kullanılabilecek.

Çalışma, daha az elektromanyetik dalga yaydığından insan sağlığına daha
az zarar verecek cep telefonu, bilgisayar gibi cihazların yapımından,
çok hassas tıbbi görüntüleme cihazlarının üretilmesine kadar pek çok
alanda yenilikler getirecek.

Çalışma, en büyük uluslararası
bilimsel ve teknik kuruluş olan Elektrik ve Elektronik Mühendisliği
Enstitüsü’nün (IEEE) yayınladığı dergilerde ve konferanslarda da
duyuruldu.

Bilgi veren Elektrik ve Elektronik Mühendisliği
Bölümü Öğretim üyesi ve Bilişimsel Elektromanyetik Araştırma Merkezi
(BİLCEM) Direktörü Prof. Dr. Levent Gürel, BİLCEM’de doktora
öğrencileri Özgür Ergül ve Tahir Malas ile 42 milyon bilinmeyen içeren
bilişimsel elektromanyetik problemlerini çözerek geçen yıl kırdıkları
dünya rekorunu bu yıl iki katına çıkardıklarını anlattı.

Geçen
yıl kırdıkları bu rekordan daha önceki rekorun ise 20 milyon
bilinmeyeni bulunan bir problemin çözümü olduğunu bildiren Gürel, “Bir
yıldan az bir süre içinde BİLCEM’de görevli araştırma grubu olarak, 85
milyon bilinmeyen içeren büyük matris denklemleri çözerek dünya
rekorunu iki katına çıkardık. Bu başarımız, en büyük uluslararası
bilimsel ve teknik kuruluş olan Elektrik ve Elektronik Mühendisliği
Enstitüsü’nün (IEEE) yayınladığı pek çok dergide ve düzenlediği
konferanslarda da ilgili meslektaşlarımıza duyuruldu” dedi.


“MÜTEVAZI TEKNOLOJİ, ANCAK GÜÇLÜ YÖNTEMLER…”

Milyonlarca
bilinmeyen içeren problemlerin çözümü için yüksek bellek ve güçlü
işlemciler içeren paralel süper bilgisayarların kullanıldığını dile
getiren Gürel, kullandıkları bu bilgisayarlar dünyadaki örnekleriyle
karşılaştırıldığında oldukça mütevazı kalmasına rağmen 85 milyon
bilinmeyeni bulunan bir denklemi çözebildiklerini söyledi. Gürel,
şunları kaydetti:
“Merkezimizde 32, 64 ve 128 çekirdekli ve 256-512
GB bellek içeren süper bilgisayarlarımız var. Fakat bu bilgisayarlar,
dünyadaki ilk 500, hatta ilk 5 bin bilgisayarın arasına bile girmiyor.
Biz dünyanın en büyük ve en güçlü bilgisayarlarını kullanmadan böyle
bir dünya rekoru kırdık. Oldukça mütevazı hesaplama kaynaklarıyla
dünyanın en büyük matris denklemlerinin çözülmesinin sırrı,
geliştirdiğimiz elektromanyetik yöntemler, matematiksel yaklaşımlar ve
paralelleştirme algoritmalarıdır.”


SAVUNMADA İLERİ TEKNOLOJİLER GELİŞTİRİLECEK

Prof.
Dr. Levent Gürel, milyonlarca bilinmeyeni bulunan problemlerin
çözümünün, savunma sanayinde, radarlar, uydu teknolojileri, uzaktan
algılama gibi alanlarla tıbbi görüntüleme, optik, nanoteknoloji,
metamalzemeler gibi pek çok disipline yarar sağladığını ifade etti.

Gerek
savunma sanayine, gerekse sivil elektronik endüstrisine yönelik
araştırma çalışmalarının, Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM), ASELSAN,
TÜBİTAK ve TÜBA gibi kurumlar tarafından desteklendiğini vurgulayan
Gürel, bu alandaki uygulamalarla ilgili şunları söyledi:
“Yaptığımız
çalışmanın pek çok alanda uygulaması var. Örneğin, uzaktan algılama,
uydu teknolojileri, radarlar, nanoteknoloji gibi alanlarda yaptığımız
katkılar hem savunma, hem de sivil amaçlara hizmet ediyor. Uçan, yüzen
ve karada hareket eden hedeflerin uzaktan algılanmasında, bunların
radar izlerinin çıkarılmasında, yüksek çözünürlüklü görüntülerinin elde
edilmesinde kullanılacak teknolojik alt yapı, şu an itibariyle hazır.”


SA?LIKTA YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ CİHAZLAR ÜRETİLECEK

Tıp
alanına katkıda bulunabilmek için elektromanyetik prensiplerle çalışan
çok hassas görüntüleme cihazlarının tasarımına yönelik çalışmalar
yaptıklarını dile getiren Gürel, şöyle devam etti:
“Bu çalışmalar
sayesinde, sadece deri üstünde değil, deri altında bulunan tümörlerin
de yüksek çözünürlüklü görüntüleri elde edilecek, gelecekte biyopsi
yapmaya gerek kalmadan tanı konabilecektir. Çok büyük elektromanyetik
problemlerin çözümünün sağlayacağı bir başka yarar için de cep
telefonlarının insan beyni içinde yarattıkları elektromanyetik dalga
dağılımının hesaplanması örneği verilebilir. İnsan beyni cep
telefonlarının ve baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalgalara
maruz kalıyor. Bu durumun zararlı olup olmadığı konusunda kesin bir
sonuca varılamıyor. Elektromanyetik hesaplama çalışmalarına dayalı
tıbbi görüntüleme yöntemleri sayesinde, beynin içindeki milyonlarca
noktada elektromanyetik alan düzeyleri hesaplanarak çok yüksek
çözünürlüklü görüntüler elde edilebilir. İşte bunu başarabilmek için
eskiden çözülemeyen ve hatta dünyanın pek çok yerindeki araştırma
merkezlerinde halen çözülemeyen çok büyük problemlerin çözümü
gerekiyor.”


RİSKİ AZALTAN ANTENLER YAPILACAK

Cep
telefonlarının ve baz istasyonlarının çevreye yaydığı elektromanyetik
dalgaların henüz kanıtlanmamış bir risk oluşturduğunu ve bu riskin
azaltılması için daha verimli çalışan antenlerin yapılması gerektiğini
vurgulayan Gürel, “Böylece, cep telefonları ve baz istasyonları daha az
güç kullanarak daha iyi çalışacaklar ve elektromanyetik kirliliği
azaltacaklardır. Bu şekilde sağlık riskini azaltma şansımız var. Küçük,
hatta görünmeyen ve işlevi yüksek bir antenle bu riskleri azaltmak
mümkün. Geliştirdiğimiz simülasyon yöntemlerimizle anten tasarımlarını
yapabiliriz” dedi.

Cep telefonları ile ilgili çalışmalarına
Nokia’nın ilgi gösterdiğini bildiren Gürel, cep telefonları gibi
taşınabilir bilgisayar antenlerini de görünmeyecek kadar küçük, ancak
çok verimli çalışacak şekilde tasarlayabileceklerini, bu konuya da
Vestel, IBM ve Intel gibi firmaların ilgi gösterdiklerini dile getirdi.

ABD’de
üyesi bulunduğu bir araştırma grubunun da arabalardaki antenler üzerine
çalışmalar yürüttüğünü belirten Gürel, bu antenlere de cep
telefonlarının bağlanabileceğini, böylece daha kaliteli iletişimin
sağlanabileceğini kaydetti. Gürel, yakın gelecekte uydu radyosu ve TV
yayınlarının alınabilmesi için bu tür antenlerin kullanılacağını ifade
ederek, “Şu an dünyada pek çok firma bunları araçlarına takabilmek için
tasarım çalışmaları yapıyorlar. Bu çalışma sonuçlarının Türkiye’ye
yakın bir zamanda geleceğini düşünüyoruz. Birkaç yıl sonra araba satın
alırken GSM, GPS ve uydu yayınlarına uygun anteni var mı diye bakmaya
başlayacağız” dedi.


HEDEF 100 MİLYON BİLİNMEYENLİ DENKLEM

Doktora
öğrencileri Özgür Ergül ve Tahir Malas’la birlikte yürüttükleri
çalışmanın bir sonraki amacının 100 milyon bilinmeyenli denklemler
çözmek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gürel, “Bu sadece büyük ve yuvarlak
bir sayı değil. Geliştirilecek olan bu kabiliyet, bilim dünyasında
karşılaşılan büyük, karmaşık ve önemli problemlere çözüm getirecek”
dedi.

Gürel, bu kabiliyetin öncelikle Türkiye’nin ihtiyaçlarını
karşılamaya yönelik olarak kullanılmasının planlandığını vurgulayarak,
şunları kaydetti:
“Bu bağlamda özellikle özel sektörün BİLCEM’le
irtibat kurmasını talep ediyoruz. Özel sektörün bizden isteyebileceği
elektromanyetikle ilgili her türlü araştırma çalışmasına şimdiden
hazırlıklıyız. Geliştirdiğimiz kabiliyetlerimizi endüstrinin hizmetine
sunmaya çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bilimde ilerlemenin, yeni
teknolojiler geliştirmenin ve ekonomide kalkınmanın hep birlikte
yapılması gerekiyor. Ancak bu şekilde yurt dışından satın almaktan
vazgeçemediğimiz cep telefonu, bilgisayar, ilaç, uçak gibi ileri
teknoloji ürünlerinin bir kısmını ülkemizde üreterek ekonomimizin
güçlenmesini sağlayabiliriz.”

Kaynak:AA

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here